6 Mart 2013 Çarşamba

Harediler Ve İsrail Yayılmacılığı


İsrail kendisini içerde etkileyecek çok ciddi bir siyasi krize doğru ilerliyor: Bu kriz hem Filistinlilerle olan ilişkilerinde hem de diğer Arap komşularıyla  ilişkilerinde büyük etkileri olan bir “Yahudilerin karşı karşıya” gelmesi krizidir. Buradaki çatışma bir yanda Siyonist askeri devlet ile diğer yanda Harediler dinci hareketi arasındaki, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun son zamanlardaki önerisini içeren genç Haredilerin  dinden kaynaklı ordudan muaf olma durumunun  sona erdirilmesi gibi, birçok konuyu kapsamaktadır.

Harediler Ve Siyonist Yayılmacı Devlet

Harediler İsrail devletinin kurulmasından önce bile(zorla kurulmasından önce) Siyonizm’e karşıydılar. Yine Bugün de gerek dini, ahlaki ve siyasi sebeplerle Haredilerin büyük bir kısmı ısrarla Siyonist bir devlete karşıdırlar. Haredi öğretisi Yahudi halkının 3 yemine bağlı olduğunu belirtir: 1) Şiddet ve güç kullanmaksızın İsrail’de yerleşme, 2) diğer milletlerle savaşmamak ve 3)İsrail’in diğer ülkeler ona zulüm edecekmiş gibi davranmaması gerektiği.
  850.000’in üzerinde Filistinliye karşı zor kullanıp  topraklarını zorla istila eden İsrail’in zorba tavrına devamlı karşı çıkmıştır Harediler. İsraili’in yayılmacı emellerini ve askerini destekleyen diğer sözde aşırı Ortodokslardan ziyade Harediler,  militarizmin insanın ruhunu körelttiğini, Siyonistlerin ise Yahudileri Tevrat’ın dürüst-adil takipçisinden fanatik etnosentrik bir askeri devlet yanlısına dönüştürmekte olduğunu iddia etmektedirler. Harediler için “devlete tapma” , özellikle İsrail bayrağının ibadethanelerde dalgalandırılması, tıpkı Musa’nın kınadığı “Altın Buzağı”ya tapmak için dininden dönen Yahudilerin durumu gibidir.
Haredilerin çoğu seçimleri protesto eder, kendi okullarını kurar, öğrencileri daha derin dini bilgiler öğrenmelerini sağlamak ister, Cemaat anlayışına ve aile değerlerine önem verir bunun yanında fazla çocuk sahibi olmayı destekledikleri gibi  kendi genç nüfuslarının sözde savunma amaçlı İsrail ordusuna alınması çabalarını da engellerler. Bu yüzden bütün önemli Siyonist partilerle beraber yayılmacı İsrail yönetimi,  Haredileri vatani görevlerini yapmadıklarını iddia ederek  etkisiz hale getirme peşindedirler.  Tüm kitle iletişim araçlarıyla ve resmi bildirilerle Siyonizm yanlısı politikacılar ve bizzat devletin kendisi onlara karşı bir nefret kampanyası  içerisindedirler. Bunun sonucu olarak 2006 yılında yapılan bir araştırmadan da anlaşılacağı gibi İsrailli Yahudilerin üçte biri Haredileri İsrail’de en sevilmeyen topluluk olarak göstermişlerdir.
Bununla beraber, Harediler  hem devlete karşı hem de siyasilere karşı korkuyla yaklaşmakta ve onlara karşı isteksizdirler. Çünkü  2. Dünya savaşı ertesinde Tahran’da Siyonist anlayışa sahip kamplarda kendi çocuklarının insani değerlerden arındırıldığını iddia etmektedirler. Bir Haredinin anlattıklarına göre birçok Polonyalı dindar  haredili genç, özellikle soykırıma maruz kalmış olanlar ve Rusya’dan gelmiş olanlar Yahudiliği yok etme adına hayal edilemez ruhsal ve fiziksel işkenceye maruz kalmıştır.
İsrail’in  bugünkü bilinen yönetimi, Yahudiliğin çarpıtılmış formu yayılmacı anlayışa dayanak sağlamakta ve bugün bütün harediler askere alınan evlatlarının sistematik bir beyin yıkama süreciyle toprakları işgal için Siyonizm  tarafından kullanılacaklarına  inanmaktadırlar.

 Harediler Ve İsrail’in Öncelikleri

Harediler hareretli bir biçimde İncil’in “Verimli ol ve çoğal”  öğretisini savunur ve yerine getirirler.  Geniş aile yapısına sahip olmakla birlikte Harediler’de ortalama yaş 16’dır. Siyonistlere verdikleri mesaj kısaca “bomba değil bebek yap” tır. Bazı Haredi liderleri bu yolda Filistinliler ve İranlı yetkililerle görüşmüş, sorunun çözülmesi için desteklerini dile getirerek İsrail’in saldırgan tavrını kınamışlardır.
Aşırı dinci Harediler zamanlarının çoğunu dini bilginlerin düşüncelerini okumakla geçirir, bunlar hakkında kafa yorar ve aralarında tartışırlar. Siyonistlere de Netanyahu’nun kan donduran saldırgan sözlerini dinlemeleri yerine Musa bin Meymun’un “ahlaki anlaşmalarını” okumalarını tavsiye ederler.
Harediler genelde cemaat kültürü halinde yaşar ve çalışırlar. Çocuklarını da Batı Şeria’da Filistinlileri öldüren askerler olarak görmek yerine dini eğitim verilen Yeşivalar okuluna göndermek konusunda ısrarcıdırlar. Çocuklarına Tanrı yolunda hizmet etmelerini öğretmektedirler. Tevrat’ı temel alan Harediler, “Önleyici Savaş Doktrini” yanlısı olan deniz aşırı Siyonistler’in yayılmacı anlayışına karşı çıkmaktalar.Harediler daha iyi bir hayat için Siyonizm’in Batı Şeria’da  toplum yararı adı altında  kendi zorba yerleşim savaşına katılma çağrısını geri çevirmektedir. İçe kapanık Haredi yaşam biçimi, devlete finansal spekülasyonlara ve zararlara neden olan, insan ticareti yapan ve kamuyu dolandıran,ABD’den milyar dolar destek alan  Siyonizmin saf militarizmine karşı bir alternatif olarak görülmektedir. Harediler kendi çocuklarının İsrail’in kendi çıkarları için askere alınması durumunda, toplumdaki ahlaki değerlerin çökeceğine de inanmaktadırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder